Tevekkül
Bir amaca ulaşabilmek için gerekli olan bütün tedbirleri aldıktan sonra Allah’a güvenmeye ve sonrasını Ona bırakmaya "Tevekkül" denir. Meselâ: Bir çiftçi önce tarlasını zamanında sürer, tohumu eker ve gerekli bütün yapım işlerini yapar, sonra da Allah’a tevekkül eder. Yani "Takdir ne ise o olur, ben üzerime düşeni yaptım" diyebilir. Yoksa bunların hiçbirini yapmadan "kader ne ise öyle olur, ben Allah’a güveniyorum" demek, tevekkül değil tembelliktir.
Başka bir örnek daha verelim: Meselâ, bir öğrenci derslerine hiç çalışmadan "kaderim ne ise o olur, Allah dilerse sınıfımı geçerim" diyerek işi Allah’a bırakamaz. Böyle bir davranış hem Allah’a karşı gelmek olur hem de kader inancı ile uyuşmaz. Halbuki önce derslere en iyi şekilde çalışmak, bütün konuları ögrenmek, işi ondan sonra Allah’a bırakmak, Onun yardımını dilemek gerekir ki, işte bu tevekkül olur.