Vahiy Delili
Allah'ın varlığının delillerinden biri de Hz. Adem'den Hz. Muhammed'e kadar gönderilen peygamberlerin davetleridir. Bütün peygamberler kavimlerini Allah'a inanmaya tağutları reddetmeye çağırmıştır.
Ancak bu güzel davetlerle kavimleri arasına azgın zorbalar girerek onların davetlerine engel olmak istemişlerdir. Allah'ı inkâr eden bu insanlar, peygamberlerin de Allah tarafından gönderildiğini inkâra kalkışınca Allah, Peygamberinin doğruluklarını isbat etmek için onları açık ayetler ve mucizelerle desteklemiştir. Onlara verilen bu mucizeler muarızların sesini kesmiştir. Davetin sonucunda hakka değer verenler inanmış, inatçılar ve mütekebbirler ise zulümlerinden ve kibirlerinden dolayı inkâr etmişlerdir.
Peygamberi destekleyen bu ayetlerin en açığı şudur: Allah'ın elçileri, zayıflıklarına, çevrelerinin azlığına, düşmanlarının ise çokluğuna ve kuvvetli olmalarına rağmen düşmanlarına karşı devamlı Allah'ın yardımına mazhar olmuşlardır. Bu yardım sayesinde düşmanlarını yenmiş, dinlerini yaymış arkalarında kendine tabi olan bir ümmet bırakmış ve bu sayede gönüllere taht kurmuşlardır.
En muhteşem mucize Allah Resulüne (s) gönderilen Kitaptır. Birbiri ardı sıra gelen gece ve gündüz dahi, her ayeti bir mucize olan eşsiz kitabın yerini tutamaz. O, içinde hiçbir batıl bulunmayan Kur’an-ı Kerim’dir. Bu mucize kitap yalnızca Allah Resulü (sas)'in peygamberliğine değil Allah'ın (cc) varlığına, ilmine, hikmetine, sıfatlarına da delalet eder. İlim ilerledikçe alimler, Kur’an’ın esrarını, ondaki hazineleri, şüphe edenlerin bütün şüpheleri giderecek, müminlerin imanını artıracak şekilde ortaya koymuşlardır. Nitekim bu hususta yüce Allah şöyle buyurmaktadır.
"Biz onlara gerek kendi nefislerindeki gerekse afaktaki ayetlerimizi göstereceğiz. Ve nihayet onun hak olduğu apaçık ortaya çıkacaktır." (Fussilet Suresi, 53)
Semavi risalet Allah'ın varlığına, birliğine ve kemaline delalet eden önemli delillerden biridir. Allah kullarına karşı çok merhametli olduğundan dolayı onlara fıtri ve akli delillerin yanı sıra kendi vücutlarında ve kâinatta pek çok deliller göstermiştir. Bununla da kalmayıp peygamberler göndererek insanları aziz ve hamid olan Allah'ın dinine çağırmıştır.
Farklı zamanlarda çeşitli milletlere gönderilen bu kadar çok kamil insanın mevcut olmayan bir ilahın elçisi olduğunu iddia etmelerini hiçbir aklı selim kabul etmez. Bir an böyle olduğunu farzedelim. Peki fakir, zayıf, yardımcısız olan bu insanlar, güçlü düşmanlarına karşı nasıl zafer kazandılar. Adetlere muhalif olan mucizeleri nasıl gösterdiler. Bu mucizelerin en büyüğü ve ebedisi olan Kur'an-ı Kerim’i nasıl yazdılar.
Kur'an’ı ve ondan önce inen Tevrat’ı, İncil’i kim indirdi dersin?
"Allah de, sonra onları daldıkları şeylerle baş başa bırak eğlensinler." (Enam Suresi, 91)