4. Gurur
Dördüncü perde, perdelerin en kalını olan gurur ve inat perdesidir. Şüphesiz yaratılış, fıtrat, vahiy, tarih delilleri ve bunların dışındaki pek çok delilin adeta haykırması hakikati duymamak için kulaklarını tıkayan gururlu insanlara ulaşamaz. Bunlar yalnızca kulaklarını tıkamakla kalmayıp, hakikat nurlarını görmemek için gözlerini, hidayet ışınlarını algılamamak için kalplerini, sıkı sıkıya kaparlar. Bunlar anlamak için değil karıştırmak için, ikna olmak için değil galib gelmek için mücadele ederler. Bu insanlar tıpkı Allah'ın vasfettiği gibidirler:
"Bazı insanlar bilgisiz olarak Allah hakkında mücadele ederler. Onların yanında ne bir hidayet kaynağı ne de aydınlatıcı bir kitap vardır. Onlar, Allah yolundan saptırmak için (gururlarından) eğilip bükülerek Allah hakkında kavga eder dururlar.
Mutaassıb ve inatçı kişilere bin tane delil dahi gösterilse yine de ikna olmazlar. Delili bizzat gözleri ile görseler, elleri ile tutsalar duyuları ile idrak etseler bile yine de gerçeği kabul etmezler. Nitekim Mekkeli müşrikler, Allah Resulünden Peygamberliğini ispat için kendilerine gökten bir mektup getirmesini veya birlikte göğe melekut alemine çıkmayı teklif etmişlerdir. Ancak Kur’an onların inatlarından ve şımarıklıklarından kaynaklanan bu isteklerini reddetmiştir.
"Sana bir kitap göndersek onlarda bunu elleri ile tutsalar dahi yine de "Bu apaçık bir sihirdir" derler." (Enam Suresi, 7)
"Onlara gökten bir kapı açsak onlar da buradan yukarı çıksalar dahi yine de "Gözlerimiz döndürüldü. Belki de biz büyülenenlerdeniz" diyeceklerdir." (El-Hicr Suresi, 14-15)
Ayette de açıkça belirtildiği üzere inatçı kişiler, inkâr ettikleri şeyleri elleri ile de tutsalar gözleri ile de görseler yine de inkâr etmek için bir neden bulurlar. Yüce rabbimiz onlar hakkında ne güzel buyurmaktadır:
"De ki "Göklerde ve yerde neler var bakın" Fakat, bu kadar çok olan ayetler, inzarlar, iman etmeyecek olan topluluğa fayda vermez." (Yunus Suresi, 101)
Yüce rabbimiz kişinin nefsinde ve afakta bulunan delilleri yalnızca akıl ve kalb sahiplerine sunmuştur:
"Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün değişmesinde akıl sahipleri için deliller vardır." (Ali İmran Suresi, 190) Diğer ayetlerde ise "Onda düşünen, işiten, dinleyen kişiler için deliller vardır" buyrulmaktadır.
Yüce Allah'ın bu şekilde hitap etmesi inatçıların düşünmeyeceklerini, dinlemeyeceklerini, akıl erdirmeye çalışmayacaklarını bildiği içindir.
"Şüphesiz bunda aklı olan, kalbi bulunan, dinleyen kişiler için ibretler vardır." (Kaf Suresi, 37)
Aklı donuklaşan kalbi taşlaşan inkârında direnen kişilere bin delil dahi sunulsa yine de ikna olmazlar. Halbuki ikna olmaya müsait olan kişiyi yerde ve göklerde ne varsa her şey ikna eder. Yine de hidayet Allah'tandır. O dilediğine hidayet eder.
Hayret Allah'a nasıl isyan edilebilir.
İnkarcı O'nu nasıl inkâr edebilir.
Her hareketin sahibi O'dur.
Her sükunetin sahibi O'dur.
Her şeyde O'nun varlığını gösteren delil varken
Kişi O'nu nasıl inkâr edebilir.