Vahdaniyetin Fıtri Delili

Gerek fıtri, gerek akli, gerekse semi (işitmeye dayalı) bütün deliller Allah (cc)’ın birliğini gösterir. İnsan bütün telkin ve etkilerden soyutlanıp, fıtratı ile baş başa kaldığında, kendisini insanlığın ve kâinatın ötesinde, sıkıntılı ve mutlu anlarında dua ettiği bir zata yönelmiş bulur. Özellikle çaresiz kaldığı, üzüntülü olduğu ve insanların yardım eli uzanmadığı zamanlarda, bütün samimiyeti ile rabbine yönelir. O anda -cehaleti, nefsi arzular ve yanlış inançları sonucu tapındığı- bütün insanları, hayvanları, canlı ve cansız bütün varlıkları devreden çıkarıp doğrudan yüce varlığa yönelir.

Bu gerçeğe işaret eden yüce Allah şöyle buyurur:

"Sizi gemilerde bulunduğunuz ve onlar, içindekileri güzel bir rüzgarla götürdüğü, bununla neşelendikleri zaman, o gemiye şiddetli bir fırtına gelip çatar, her yerden onlara dalgalar hücum eder. Ve onlar, çepeçevre kuşatıldıklarını anlarlar da, dini yalnız Allah'a halis kılarak, "Andolsun eğer bizi bundan kurtarırsan, mutlaka şükredenlerden olacağız" diye Allah'a yalvarırlar." (Yunus Suresi, 22)

Bu ayet, Allah'ın varlığının delili olduğu gibi vahdaniyetinin de delilidir. Hiçbir kişi bütün tesirler den sıyrılıp, fıtratına döndüğünde, ne mutlu, ne de sıkıntılı anında, putlara, heykellere yönelmez. Bilakis, her şeyin rabbi olan bir tek Allah'a yönelir. Tıpkı Yüce Allah'ın bu müşrikleri tanıtırken buyurduğu gibi dini yalnız Allah'a has kılarak dua ederler."