Ölülerden Yardım İstemek Gizli Şirktir

Çoğu insanın farkında dahi olmadığı pek çok gizli şirk vardır. Ölmüş salih kullardan bir şey talep etmek, yardım istemek, hastalık, sıkıntı, fakirlik, düşman ve sıkıntılardan kurtulmak için yardım istemek gizli şirktir. Bu şekilde dua edenler, dua ettikleri ölülerin fayda ve zarar verebileceklerine inanırlar, İbni Kayyım'ın da dediği gibi bu tür şirk çok yaygındır.

Bu şirkin gizli olmasının iki sebebi ardır.

1. İnsanlar duanın ve yardım istemenin ibadet olmadığını sanmaktadırlar. Onlara göre yalnızca namaz, oruç, zekat gibi hususlar ibadettir.

Halbuki önce de belirttiğimiz gibi dua ibadetin ruhudur. Peygamberimiz (sav) "Dua ibadetin ta kendisidir" buyurarak bu gerçeği ifade etmiştir.

2. Ölülerden yardım isteyenler diyorlar ki: Biz dua ettiğimiz, yardım istediğimiz ölülerin ilah veya rabbimiz olduğuna inanmıyoruz. Bilakis onlarda bizim gibi insanlardır.

Lakin biz, onların bizimle Allah arasında bir vasıta olduğuna, Allah katında bize şefaatçi olacaklarına inanıyoruz.

İşte bu inanç onların Allah'ı tanımadıklarını gösterir. Maalesef Allah'ı kendilerine ancak bir vasıta, bir şefaatçi ile ulaşılabilen diktatörlerle, zalim hükümdar kıyaslıyorlar. Bu Mekke müşriklerinin, putları ve ilahları hakkında sorulduğunda cevap olarak söyledikleri vehmin ta kendisidir.

"Dikkat et. Halis din Allah'ındır. Onu bırakıp kendilerine birtakım dostlar edinenler "Biz onlara bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz" derler." (Zümer Suresi, 3)

"Onlar Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve "Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır" diyorlar." (Yunus Suresi, 18)

Mekke müşrikleri de ilâhlarının kendi elleri ile yaptıkları putların insanları yaratmadığını, diriltip, öldürmediklerini, kendilerine rızık vermediklerini biliyorlardı. Yüce Rabbimiz bu hususu şöyle ifade etmektedir:

"Onlara yer ve gökleri kim yarattı diye sorsanız: "Aziz ve Alim olan Allah yarattı" derler." (Zuhruf Suresi, 9)

"De ki: Size gökten ve yerden kim rızık veriyor. Ya da kulaklara ve gözlere kim kadir olabilir? Ölüden diriyi diriden ölüyü kim çıkarıyor? Yaratma işini kim idare ediyor? (Bütün bu sorulara) "Allah" diye cevap verecekler." (Yunus Suresi, 31)

Ayette de belirtildiği gibi onlar Allah'a, yer ve göklerin yaratıcısı, rızık veren, öldüren ve dirilten olarak inanmıyorlardı. Putları ise yalnızca vasıta ve şefaatçi olarak görüyorlardı. Buna rağmen Kur'an onların tamamını müşrik sayıyor.

Bununla da kalmayıp şirkten tevbe edip "la ilahe illallah" deyinceye kadar öldürülmelerini emrediyor. Bu kelimeyi söylediklerinde İslam’ın hakkı hariç kanları ve malları korunur.

Yüce Allah (cc)'ın şefaatçiye vasıtaya ihtiyacı yoktur. O insana şah damarından yakındır. Nitekim yüce Allah (cc) şöyle buyurur:

"Kullarım beni sorarsa de ki; ben yakınım" (Bakara Suresi, 186)

"Rabbiniz "bana dua edin ki size icabet edeyim" buyurur"

Allah’ın kapısı, o kapıdan girmek isteyen herkese açıktır. O'nun kapısında ne bekçi ne de kapıcı yoktur.