Affedilen necasetler
Bunların ayrıntıları fıkıh kitaplarında mevcuttur. Bir kısmını örnek olarak burada
belirtelim:
1. Kara sinek ıslak bir necesate konduktan sonra uçup bedene veya
elbiseye konduğu zaman ayaklarına bulaşmış, fakat çıplak gözle görülemeyecek derecede az
olan necaset o elbise veya bedene bulaşmış olur. Buna rağmen bu hal namaza mani değildir.
2. Yağışlı havalarda bazı sokaklardaki çamurlara hayvan pisliği
karışır ve bazan o pislikler görülür. Oralardan yaya geçenler ne kadar dikkat etseler bile
çamur sıçrantıları elbiselerine bulaşır. Bundan sakınmak mümkün olmadığı için bu kadarı
bağışlanmıştır.
3. Koyun veya keçi sağılırken süt kabına düşen bir-iki katı davar
pisliği derhal çıkarılıp atılırsa sütün temizliğine zarar gelmez. Fakat düşen pislik sıvı
halde ise veya sütte bir süre kalıp dağılırsa süt pis sayılır.
4. Buğday gibi hububat harmanı döven hayvanların pisliği
harmandaki saplara ve dolayısıyla hububata bulaşır. Buna rağmen saplardan ayıklanan hububat
pis sayılmaz.
5. Rüzgar esip, necis şeylerle karışık olan toprağı kaldırır, tozu
sıvı olan şeylere karıştırırsa, gözle görünürse de bağışlanmış olur.
6. Fare pislikleri çoğalıp, evdeki zahire diyebileceğimiz bulgur,
pirinç vb. gibi şeylere karışır ve onlardan sakınmak mümkün olmazsa affolunur.
7- Pire ve sineğin pisliği az olan kan ve irin de affolunur. Ancak
bu tür pislikler insanın fiili veya kasdıyla herhangi bir yere bulaştırılırsa o zaman affa
tabi olmaz.
8- Yaralardan çıkan kan ve irin. Bu durumda kan ve irin çok da
olsa 3 şartla affedilir.
a) Kan ve irinden ikisinin de kişinin kendi yarasından çıkması.
b) Kişinin kendi fiiliyle değil de kendiliğinden çıkması.
c) Normal yerinden çok yere taşmaması.
Burdan anlaşılıyor ki kan ve irin başkasının yarasından insana bulaşır veya kasten çıkarması
ya da yaranın normal sınırının fazla olan kısmına yayılırsa o zaman affa tabi değildir.
9- Haşereden akıcı kanı olmayan karınca, sinek ve arı gibi
hayvanların su veya sıvı bir yemeğe düşmesi de affedilir.
Bu konuda Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
”Sizden birinizin kabına sinek düşerse, tümünü içine batırsın, sonra
çıkarıp atsın. Zira kanatların birinde hastalık, diğerinde şifa vardır.”
(Buhari, 5445.)
Görülüyor ki sinek düştüğü o şeyi pisletseydi hepsinin içine batırılmasını Allah Resulü
emretmezdi. Akıcı kana sahip olmayan her çeşit haşere de sinek hükmündedir. Bir şeyin içine
düşüp ölmesiyle ya da canlı ise çıkarılması ile de pisletmezler.
10- Et üzerinde kalan kan da affa tabidir.
11- Korunma imkanı olmayan süt emen çocuğun kusuntusu da annesi
için affa tabidir. Annesinin memesini emerken ağzından memeye bulaşan kusuntu gibi şeyler de
affedilir.
12- Hayvan boğazlamakla görevli olan kasabın kestiği hayvanın
elbisesine bulaşan kan da affedilmiştir.
13- Sudaki balıkların pisliği suyun rengini ve kokusunu
değiştirmediği sürece affa tabidir.
14- İnsanların genelde gidip gelmeyi adet ettikleri Cami gibi
yerlerde yuva yapan kuşların pisliği. Bunlardan da korunmak zor olduğu için affa tabidir.
Burada her ne kadar ruhsat verilmişse de mümkün mertebe korunmak gerekir.