Yara Üzerine Meshetmek
Abdestli iken yarası üstüne sargı saran yara sahibi sargının üstünü mesheder. Abdesti tamamlandıktan sonra teyemmüm eder ve namazını kılar, daha sonra namazını kaza da etmez.
Bir teyemmüm ile ancak bir farz namaz kılınır. Kılacağı her farz için ayrı ayrı teyemmüm etmek lazımdır. Yalnız sünnet namaz için bir sınırlama yoktur. Bir teyemmümle istediği kadar sünnet namaz kılabilir.
Yara üzerine meshin meşruluğu için Cabir bin Abdullah şöyle demiştir. "Bir sefere çıktık. Bizden bir adama taş değdi ve başını yardı. Sonra bu zat ihtilam oldu. Arkadaşlarına, benim teyemmüm etmeme ruhsat buluyor musunuz? diye sordu. Dediler ki:
-Sen suyu kullanabilirsin. Sana (teyemmüm için) ruhsat bulmuyoruz.
Adam yıkandı, daha sonra öldü. Peygamber (s.a.v.)'in huzuruna geldiğimizde bu hadiseyi (kendisine) haber verdik. Bunun üzerine Allah Resulü (s.a.v.): "(Fetvayı verenler) onu öldürdüler. Allah'da onları öldürsün. Bilmediklerini sorsalardı ya! Cehaletin ilacı ancak sormaktır. Onun teyemmüm etmesi yarasını da yıkaması (meshetmesi) ona yeterdi." (Ebu Davud, 336.) diye buyurdu.
Her farz için ayrı teyemmüm gerektiğini İbni Ömer şöyle bildirir: "Her bir farz için teyemmüm gerekir, velevki abdest bozulmamışsa da." (Beyhaki, 1/221)
Yara sahibi yara veya kırık yerini sarmışsa bu durumda üç şeye dikkat etmesi gerekir. Bunlar:
1- Yara veya kırık yerinin üstünü meshetmelidir.
2- Yaralanan veya kırılan uzvun sağlam kısmını yıkaması gerekir.
3- Abdest alırken yaralanan veya kırılan uzvun sırası geldiğinde abdest yerine teyemmüm etmesi gerekir.