Nafile Ve Revatıb Namazlar

(Farz namazlara tabi olmayan) sünnet namazlar beştir:

1-2. Ramazan ve kurban bayramı namazları.

3-4. Güneş ve Ay tutulması namazları.

5. İstiska namazı (Yağmur duası namazı).

Farz namazlara tabi olan (revatib) sünetler on yedidir:

1-2. Sabah namazının farzından önce iki rekat.

3-8. Öğlen namazının farzından önce dört, sonra iki rekat.

9-12. İkindi namazının farzından önce dört rekat.

13-14. Akşam namazının farzından sonra iki rekat.

15-17. Yatsı namazının farzından sonra üç rekat. Bu üç rekattan biri vitirdir.

Farz Namazlara Tabi Olmayan Sünnetler

Farz namazlara tabi olmayan sünnetlerden, Ramazan ve Kurban Bayramı namazları, Güneş ve Ay tutulması namazları ile istiska (Yağmur Duası) namazı için gerekli deliller ileride kendi konularında zikredilecektir.

Farz namazlarla birlikte kılınan sünnetler:

-Sabah namazından önce kılınan iki rekat için Hz. Aişe (r. anha) şöyle rivayet eder:

Allah Resulü (s.a.v.), sabah namazından önce kılınan iki rekata gös-terdiği önemi, başka hiç bir nafile namaza vermezdi.." " (Buhari, 1126; Müslim, 724)

-Öğlen namazı farzından önce dört, sonraki iki rekat için yine Hz. Aişe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber benim odamda öğleden önce dört rekat kılar ondan sonra da çıkıp halka farz namazı kıldırır, sonra tekrar iki rekat kılardı." (Müslim, 730) Peygamberimiz (s.a.v.)'in öğlen farzından sonra dört rekat sünnet kıldığı da rivayet edilmektedir.

Ümmü Habibe'den rivayetle Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim öğlenin farzından önce ve sonra dörder rekat namaz kılmaya devam ederse, Allah onu cehennem ateşine haram kılar." (Tirmizi, 427)

Cuma namazı da öğlen namazı gibidir. Çünkü Cuma namazı öğlen namazının bedelidir. Abdullah İbni Me'sud'un cuma namazından önce ve sonra dörder rekat namaz kıldığı rivayet edilmiştir. " (Tirmizi, 523)

-İkindi farzından önce dört rekat için Hz. Ali şöyle rivayet eder: "Al-lah Resulü (s.a.v.) ikindi farzından önce dört rekat namaz kılar ve arasını selamla ayırırdı." (Tirmizi, 429)

İkindi farzından önceki dört rek'at sünnet için Abdullah İbni Ömer de şöyle rivayet eder: Peygamber (s.a.v), "İkindi farzından önce dört rekat namaz kılan kişiye Allah rahmet etsin." (Tirmizi, 430) buyurmuştur.

-Akşam ve yatsı namazı farzından sonra kılınan iki rekat için İbni Ömer şöyle demiştir: "Rasulullah (s.a.v.) ile birlikte öğlen namazından evvel iki ve ondan sonra iki, akşam namazından sonra iki, yatsı namazından sonra iki, cuma namazından sonra da iki rekat (sünnet) kıldım, akşam, yatsı ve cumanın sünnetlerini peygamberin evinde O'nun yanında kıldım." (Buhari, 1127. Müslim, 729)

-Yatsı namazından sonra kılınan iki sünnetler için; yukarıdaki hadis-i şerif delil olarak gösterilebilir.

-Vitirler için Hz. Ali şöyle demiştir: Vitir namazı farz değildir, ama Peygamber (s.a.v.) ashabının yanına çıktı ve "Allah size bir namaz ziyade kıldı ki o namaz sizin hakkınızda kırmızı tüylü develerden daha hayırlıdır, işte o namaz vitir namazıdır. O namazı size yatsı ile fecrin doğuşu arasında verdi." dedi. (Ebu Davud, 1418.)

Görüldüğü gibi bu hadis ayrıca vitir namazının vaktini de belirtmektedir.

Vitir namazının mükafatını kaçırmamak için her Müslüman ondan nasibini almalıdır. Ebu Eyyub el-Ensari şöyle rivayet eder. Rasulullah (s.a.v.): "Vitir namazını kılmak her Müslümana haktır. Vitri beş rekat kılmak isteyen beş kılsın, üç rekat kılmak isteyen üç kılsın, bir rekat kılmak isteyen de bir rekat kılsın." (Ebu Davud, 142.) buyurdu.

Vitir on bir rekata kadar da kılınabilir. Her iki rekatta bir selam verilir.

-Akşam ve yatsı farzından önce hafif olarak iki rekat namaz kılmak sünnettir.

Abdullah İbni Muğaffel El Müzenni (r.a) şöyle dedi:

Rasulullah (s.a.v.) üç kere "Her iki ezan (ezan ile kamet) arasında bir namaz vardır." buyurduktan sonra üçüncü söyleyişinden sonra "...kılmak isteyen için." sözünü ilave etti. (Müslim, 838)

Yukarıdaki hafiften kasıt biraz acele kılınmasıdır çünkü sonrasında farz namaz vardır cemaatle kılınma ihtimali olabilir. Ayrıca bu sünnetler müekkedler gibi olmayıp Peygamber (s.a.v.)'in "...kılmak isteyen için" buyurmasından anlaşılıyor ki bunlar diğer sünnetler kadar kuvvetli değildir.