Sulh (Barıştırmak)
Bir malın veya hakkın varlığını ikrar (kabul) ederek sulh yapmak sahihtir.
Sulh, iki çeşittir:
1- İbra,
2- Muâvede.
İbra: Hak sahibinin hakkının bir kısmından vazgeçerek diğeriyle sulh yapmasıdır. Herhangi bir şarta bağlanarak bu şekilde sulh yapmak caiz olmaz.
Muavede: Hak sahibinin alması gereken hakkı yerine başka bir malın alınması ile yapılan akiddir.
Alış-verişte geçerli olan şartlar sulhta da geçerlidir.
Lugatta sulh, husumeti sona erdirmektir.
Şeriatta ise sulh, iki kişi arasında bulunan anlaşmazlığa son verme akdidir.
Anlaşma yapan her iki tarafa "Musalih" denir.
Hasımlaşılan hakka "Musalihan anh" denir.
Hasımlardan birinin, anlaşmazlığı sona erdirmek için diğerine verdiği şeye de "Musalihan âleyh" veya "Sulh bedeli" denir.
Sulhun meşruluğu:
Sulh, tartışma konusunu anlaşmaya çevirdiği ve iki şahıs arasındaki anlaşmazlığı sona erdirmektir.
Sulh; Kitap, sünnet ve icma-ı ümmet ile meşru kılınmıştır.
Kitap'tan delil. Allah Teala Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:
"Eğer müminlerden iki topluluk, birbirileriyle savaşırlarsa aralarını düzeltiniz, eğer biri diğeri üzerine saldırırsa, saldıranla Allah'ın buyruğuna dönmelerine kadar savaşınız. Eğer dönerlerse aralarını adaletle bulunuz. Adil davranınız. Şüphesiz Allah âdil davrananları sever." (Hucurat: 49/9)
Sünnet'ten delil, Allah Resulü (s.av.)'in şu hadis-i şerifidir:
"Sulh, helali haram, haramı helal kılmadıkça iki Müslüman arasında caizdir." (Ebu Davud, 3594; Tirmizi, 1352.)
İcma-ı ümmetle de Müslümanlar, hasımlar arasında sulhun meşru olduğunu kabul ederek barışı uygulamışlardır.
Sulhun rükünleri:
Sulhun rükünleri icap ve kabulden ibarettir.
Mesela iddiacı:
"Sana olan 1.000.000 (Bir milyon) lira borcuma karşılık 500.000 (Beşyüz bin) lira üzerine sulh yaptım" der Diğeri de (davalı) "Kabul ettim." veya benzeri lafızlarla kabul eder.
Sulh tamamlandığı zaman her iki taraf için bağlayıcı bir akittir. Ne davacı ne de davalı daha sonra karşı taraf razı olmadan akidi feshetme yetkisi yoktur.
Akıl, baliğ ve mutlak tasarruf yetkisine sahip olan kişi sulh edip, malının bir kısmından vazgeçebilir.