VEKALET
İnsanın tasarruf etmesi caiz olan her şeye vekil olması veya başkası vekil tayin etmesi caizdir.
Vekalet caiz olan bir akiddir.
Vekil veya müvekkil istedikleri zaman vekaleti feshedebilirler. Onlardan birinin ölmesiyle vekalet batıl olur.
Vekil kabzettiği veya harcadığı şeylerde kendisine güvenilmiş biri durumundadır. Kusurlu görülmedikçe zamin (sorumlu) olmaz. Ancak tefrit te (gereğinin altındaki davranışlarda) bulunmuşsa sorumlu olur.
Mutlak vekil üç şart ile alır veya satar:
1- Satım, malın değeri olan normal fiyatla olmalı.
2- Paranın memlekette geçerli olan bir para cinsinden olması gerekir.
3- Vekil müvvekilin malını kendi şahsına satmaz. Müvekkilin izni olmadan malın kıymetini ikrar etmez.
Vekaletin lügat anlamı korunmak ve işi başkasına havale etmektir. Fıkıhta ise bir işi yapmak üzere başka bir şahsı kendi yerine tayin etmektir.
Vekaletin delili için kitaptan deliller.
Yüce Allah Kuran-ı Kerim'de şöyle buyurur:
"Allah'a güvendik. O ne güzel vekildir." (Al-i İmran: 3/173)
Başka bir ayeti kerimede,
"Eğer (kadın ile kocanın) aralarının açılmasından korkarsanız, bu durumda erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin." (Nisa: 4/35) buyurur.
Bu ikinci ayeti kerimede iki eş arasında anlaşmazlık çıkar ve bu anlaşmazlık had safhaya ulaşırsa, vekil olmak üzere iki hakem tayin edilir. Bu hakemlerden biri kadın tarafından, diğeri erkek tarafından olmalıdır ki her iki tarafın hakkı korunsun. Bunlar uzlaşma cihetinde çaba sarfederler.
Bu ayeti kerime her ne kadar karı ile kocanın halleri ile ilgili ise de vekaletin meşruiyeti hususunda umumi bir delil teşkil etmektedir.
Sünnetten delil ise, Buhari ve Müslimde Resulullah (s.a.v.)'in zekat toplamak üzere görevlendirdiği sahabeleri anlatan rivayetler, vekalet için delil teşkil etmektedir. Zekat toplama konusu dışında da başka deliller vardır.
Peygamber (s.a.v.) Ebu Rafii ve Ensardan birini Meymune'yi kendisine nikahlamaları için vekil tayin etti. (Tirmizi, 841.)
Peygamber (s.a.v.) dini işlerde, had cezaların isbatı ve tatbikinde vekil tayin ettiği, yine hayvanlar üzerinde onların bakımını ve derilerini paylaştırma işini yerine getirmek için vekil tayin ettiği rivayetlerde sabittir.
Vekaletin meşru ve müstehap oluşuna Kuran-ı Kerim'de'ki şu ayeti kerime de delil olarak gösterilebilir:
"İyilik ve takva hususunda yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın" (Maide: 5/2)
Allah Resulü (s.a.v.):
"Kul kardeşinin yardımına koştuğu sürece, Allah da o kulunun yardımındadır." buyurmuştur.
Vekalet, "Tasarruf ve idareyi devretme" manasındadır.
Kişinin işini, hayatında onu başkası yerine getirsin diye bırakıp, kendi yerine tayin etmesini ifade eden bir akittir. Vekil müvekkilin izni olmadan başka ikinci bir vekil tutamaz. Ancak kendisine yakışmayan veya gücü yetmeyen şeyler hususunda izinsiz emin bir vekil tayin edebilir.