En faziletli, daha faziletli.

Efdal, f-d-l- kökünden gelmektedir. İki şey arasında izâfiyet ifâde eder. Yani bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırmak suretiyle kullanılır. Dolayısıyla bu tâbiri kullanmada iki taraf sözkonusudur. Birisi en faziletli veya daha fazîletli şey, diğeri ise kendisinden daha faziletli olunan şey ki; birincisine "mufaddal", ikincisine ise "mafdûlun aleyh" veya "mufaddalun aleyh" denir.

Efdal tâbiri, fıkıh kitaplarında sık sık kullanılmaktadır. Bunun anlamı şudur: Efdal olan şey ile mafdûlun aleyh olan şeyin her ikisinde de fazîlet vardır; ancak efdal olanda daha fazladır. Dolayısıyla böyle bir durumda her iki şeyden birini tercih etmek câiz ise de, efdal olanı yapmak daha iyi ve sevabı daha çoktur. Meselâ hacda dışardan gelenler için farz dışındaki tavâfı yapmak nâfile namazdan efdaldir denildiği zaman; hem tavâfta hem nâfile namazda fazilet olduğu, ancak tavâftaki faziletin nâfile namazdan daha çok olduğu; dolayısiyle ikisinden birini yapmak gerekirse, tavâfı nâfile namazına tercih etmenin daha iyi olduğu anlaşılmaktadır. Fıkıh kitaplarında buna benzer ifadeler çoktur.

İslâm askeri için kışla yapmak, nâfile hacdan efdaldir (İbn Abidin, Reddu'l-Muhtâr, I, 186).

Havuzdan abdest almak, nehirden almaya nazaran efdaldir.

Farz, nâfileden efdaldir. Ancak şu konular bundan müstesnâdır:

1- Namaz vakti girmeden önce abdest almak mendub, vakit girdikten sonra ise farzdır (namaz için). Ancak burada mendub, farzdan efdaldir.

2- Bir alacaklının darda olan borçlusundaki alacağından vazgeçmesi mendub; onu müsâit bir zamana kadar tehir etmesi ise vâcibdir. Ancak buradaki mendub vâcibden efdaldir.

3- Karşıdakine önce selâm vermek sünnet; verilen selâmı almak farzdır. Ancak burada yine sünnet farzdan efdaldir (İbn Abidin, a.g.e., I, 126).

Cenaze namazında safların en faziletlisi son saftır.

Sadaka verirken en faziletlisi, sadakanın sevabını bütün müslümanlara bağışlamaya niyet etmektir (İbn Âbidin, a.g.e, II, 357).

Bu tâbir hadis-i şeriflerde de çok kullanılmıştır:

"Veren el alan elden efdaldir" (Ahmed b. Hanbel, II, 480);

"Allah yolunda bir saat nöbet beklemek, kişinin oruç ve gece namazından efdaldir" (İbn Mâce, Cihâd, 8);

"Amellerin en faziletlisi Allah için sevmektir" (Ebû Dâvûd, Sünnet, II);

"En faziletli cihad, (zâlim) yöneticinin yanında hak (doğru) sözü söylemektir" (Ebû-Dâvûd, Melâhim, 17);

"İnsanların en fazîletlisi, Allah yolunda malıyla, nefsiyle cihad edendir" (Buhâri, Cihâd, 2);

"Namazdan sonra en faziletli amel cihaddır" (Ahmed b. Hanbel, II, 22);

"En faziletli sadaka müslüman kişinin bir ilim öğrenmesidir" (İbn Mâce, Mukaddime, 20);

"En faziletli dinar (para), kişinin çoluk çocuğuna harcadığı dinardır" (İbn Mâce, Cihâd, IV).

Bir adam, "Ya Rasûlullah, en faziletli müslümanlık hangisidir" diye sordu. Rasûlullah (s.a.s.), "Senin dilinden ve elinden müslümanların selâmette olmasıdır" diye cevap verdi. Peki en faziletli hicret hangisidir? diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.s.), "Allah'ın hoşlanmadığı bir şevden hicret etmen (onu yapmamandır)" dedi.

Şamil İA