Hâss'ın Çeşitleri
Bulunduğu durum veya sıyga bakımından hâss'ın birçok çeşitleri vardır. Mutlak, mukayyed, emir
ve nehiy bunlar arasında sayılabilir.
1- Mutlak ve Mukayyed:
Belirli olmayan bir ferdi veya fertleri gösteren ve kendisinin herhangi bir sıfatla
kayıtlandığına dair delil bulunmayan lâfza "mutlak",. herhangi sıfatla kayıtlanmış olan
lâfza da
"mukayyed" denir. Meselâ; adam veya adamlar, kitap veya kitaplar "mutlak lafız" sayılırken,
imanlı adam veya adamlar, kıymetli kitap veya kıymetli kitaplar "mukayyed lâfız" çeşidine
girer (Zekiyüddîn Şa'bân, İslâm Hukuk ilminin Esasları (Usûlü'l-Fıkh), terc. İbrahim Kâfi
Dönmez, Ankara 1990, s. 270).
Âyet veya hadiste mutlak olarak gelen ve kayıtlandırıldığına dair bir delil bulunmadıkça
mutlak haliyle amel edilir. Örnekler: "Kim hasta olur veya yolculuk halinde bulunursa,
tutamadığı günler sayısınca orucu, başka günlerde kaza etsin" (el-Bakara, 2/185). Bu
âyetteki "günler (eyyâm)" kelimesinden sonra "peşpeşe" kaydı gelmediği ve kaza orucunun
peşpeşe tutulmasını bildiren başka bir delil de mevcut olmadığı için, kelimenin mutlak
anlamı ile amel edilecektir. Buna göre, Ramazan ayında hastalık veya yolculuk nedeniyle oruç
tutamayan kimse, bu oruçları Ramazandan başka günlere peşpeşe veya ayrı ayrı tutabilecektir.
"...Ve karılarınızın anaları (ile evlenmek size haram kılındı)" (en-Nisâ, 4/23) âyetindeki
"karılarınız (nisâikum)" kelimesi mutlaktır. "Zifafa girilmiş olmak" kaydını taşımadığı ve
bu konuda başka kayıtlayıcı bir delil de bulunmadığı için; bir kadınla zifafa girmeksizin
mücerred nikâhlanmış olmak, bu kadının annesi ile damadı arasında ebedî evlenme engeli
doğması için yeterlidir.
Bir nass'ta mukayyed olarak bulunan lafızla, bu kaydın kaldırıldığına dair bir delil
bulunmadıkça, kayıtlı hâliyle amel edilir. Örnek:
"...Ve kendileriyle cinsel temasta. bulunduğunuz kanlarınızdan olup da, evlerinizde bulunan
üvey kızlarınız (ile evlenmek size haram kılındı)" (en-Nisâ, 4/23) âyetinde;
"karılarınızdan" kelimesi "zifafa girmiş olma" kaydını taşımaktadır. Bunun sonucuna göre
ise, bir kimse, evlendiği karısı ile cinsel temasta bulunmadan önce boşanır veya bu karısı
ölürse üvey kızlarıyla evlenebilecektir.
Diğer yandan yukarıdaki âyette: "üvey kızlarınız" lafzı "evlerinizde bulunan" kaydını
taşımaktadır. Bu, üvey babanın evinde ve gözetiminde bulunan demektir. Fakat bu kayıt âyetin
devamında kaldırılmaktadır. "Eğer onlarla (üvey kızlarınızın anaları ile) zifafa
girmemişseniz (evlenmenizde) bir sakınca yoktur" (en-Nisâ, 4/23). Burada anne ile cinsel
temasta bulunulmamışsa üvey kızı ile evlenmenin helâl olduğu bildirilmektedir.
2- Emir:
Fiili ileride yerine getirilmesi isteğine delâlet eden sözlerdir. Bu talep şu şekillerde
olabilir. Emir sıygası ile: "Namazı kılın, zekâtı verin" (el-Bakara, 2/43) âyetinde olduğu
gibi. Başına emir lâm'ı gelmiş muzari sıygası ile: "Îçinizden kim Ramazan ayına yetişirse,
farz olan onıcu tutsun" (el Bakara, 2/185) âyetinde olduğu gibi. Talep anlamında kullanılan
haber cümlesi ile: "Anneler çocuklarını emzirirler" (el-Bakara, 2/233) âyetinde amaç
emzirmeyi haber vermek değil, bir görevi hatırlatmaktır.
Her emir sıygası farz anlamında istek bildirmez. Emir bazan vücûba, bazan mübahlığa, bazan
nedbe, irşada veya te'dıbe delâlet eder (bk. Zekiyüd dîn Şa'bân, a.g.e., s. 280 vd.).
3- Nehiy:
Fiilden el çekme ve fiili terketme talebine delâlet eden sözdür. Bu yasaklama aşağıdaki
şekillerde olabilir. Nehiy sıygası ile: "Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın"
(el-İsrâ, 17/33). Yasak anlamı taşıyan emir sıygası ile: "...Ve alış-verişi bırakın"
(el-Cum'a, 62/9). Nehiy mastarından türetilmiş fiil ile: "...Çirkin işleri, fenalık ve
azgınlığı da yasaklar" (en-Nahl,16/90). Haram kılma (tahrîm) kökünden türetilmiş fiil ile: "
Size, analarınız, kızlarınız... (ile evlenmek) haram kılındi" (en-Nisâ, 4/23) veya
helallığın kaldırılması ile: " ... Onlara (kadınlara) verdiklerinizden bir şey almanız helâl
değildir" (el-Bakara, 2/229) âyetlerinde olduğu gibi.
İslâm hukukçularının çoğunluğuna,göre, âyet ve sahih hadislerdeki nehiy, prensip olarak
haramlık bildirir. Bunun dışında bir anlam taşıdığına dair bir delil veya karine bulunursa
hüküm değişir. Çünkü nehiy, bazı durumlarda işin çirkinliğini göstermek, irşad veya te'dib
amacına ulaşmak için yapılmış olabilir. Hatta bazan duâ anlamı da taşıyabilir (bk. el-Cum'a,
62/9; el-Mâide, 5/121; Âlu İmrân, 3/8).
Şamil İA