Bağış, armağan, insanlar arasında sevgi; ülfet, muhabbet ve yakınlığa vesile olan, karşılık beklemeden birisine ikram edilen nesne.
Hediye, sadaka ve hibe arasında bir şeydir. Sadaka ve hibe de karşılık beklenilmez. Bu durum hediye için de sözkonusudur. Hediye veren kişi karşılık beklemeden verir. Ancak karşılığı verilemez diye de bir kural olmadığından hediyeye karşılık vermekte bir sakınca yoktur, aksine daha faydalı ve daha faziletlidir.
Karşılık şartıyla yapılan hediye sahih olup konulan şart muteberdir. Bağışlama esnasında, bağışlanılan şeyin mevcud olması şarttır. Bağışlanılan şeyin belli olması, bağışlayanın rızasının bulunması, akıl sahibi ve ergenlik yağında olması da şarttır. Hediyeden dönmeyi engelleyen bir durum yoksa bağışlayan bağışından dönebilir, fakat bu tahrimen mekruhdur. Bazan hediyye ile hibe aynı zamanda kullanılmaz, hediyye mutlak olarak ikram edilen mal manasında kullanılıp, hibede aranılan hukuki şartlar aranmaz.
Müslüman olarak bütün meselelerde olduğu gibi hediye konusunda da, rehberimiz olan Hz. Peygamber (s.a.s), müslümanların tavrının nasıl olması gerektiğini örnek yaşantısıyla göstermiştir.
Peygamberimiz en basit iyiliği bile karşılıksız bırakmazdı. Karşılığını mutlaka verirdi. Bunu ümmetine de öğütlerdi. Bir hadisi şerifte "size her hangi bir iyilikte bulunana mukabele ediniz. Verecek bir şey bulamazsanız, ona dua ediniz ki, kendisine mukabelede bulunduğunuz bilinmiş olsun" buyurulmaktadır (Ebu Davud Zekat 8).
Basit bir iyiliğe bile karşılık veren Allah Rasûlü elbette hediyeyi karşılıksız bırakmazdı. Bunu yakınlarına da öğütlerdi. Hz. Aişe Peygamberimiz için "Allah Rasûlü hediyeyi kabul eder ve karşılığını verirdi" buyuruyor.
Eğer hediyeyi veren kişi karşılık bekleyecek birisi ise örfe göre bunu alması hakkıdır. Kölenin efendiye, fakirin zengine hediyesi böyledir. İmam Malik ve İmam Şâfiî bu görüşü kabul etmektedir.
Eğer hediye veren kişi karşılık beklemiyorsa, böyle bir şartı yoksa İmam-ı Azam ve İmam-ı Şâfî'ye göre karşılık vermek gerekmez. İmam Mâlik "Rasûlullah'ta sizin için güzel bir örnek vardır" (el-Ahzâb, 33/21) ayetine istinaden hediyeye karşılık vermenin vâcib olduğunu savunuyor.
Bu konuyla ilgili olarak peygamberimizin nasıl bir tavır takındığını Hz. Aişe'den nakledilen bir hadisten öğreniyoruz.
Peygamberimize bir Bedevi hediye veriyor, Peygamberimizde hediyeye karşılık veriyor. Bu haber İbn Abbâs'tan naklediliyor. Bu haberi istidlal edenler hediyeye karşılık vermenin vacip olduğuna inanıyorlar; Bu düşünceyi ve sünneti delil gösteriyorlar.
Peygamberimiz başka bir hadiste de "hediyeleşiniz ki birbirinize sevginiz artsın" buyuruyor.
Peygamberimiz bütün müslümanlar için en büyük örnektir. Müslümanların ondan alması gereken bir çok örnekler vardır. Allah Rasûlü hediyeyi karşılıksız bırakmamıştır. Müslümana yakışan da budur.
Hediyeye karşılık verilmesi bunun zorunlu olmasından değil, insanlar arasında sevginin saygının artmasına sebep olmasındandır.
Şamil İA