Arapça bir dilek ifadesi. Üç kelimeden meydana gelmiştir. Bunlar, ismi mevsul olan "ma": Türkçe'de dilemek manasına gelen "şâe" ve bu fiilin fâili (öznesi) olan Lâfza-i Celâl yani "Allah" lâfzıdır. "Ma-ş-Allah" Kavramının dilimizdeki karşılığı ise, "Allah'ın dilediği şey veya Allah'ın dilemesi" demektir. Dilimizde bu kavramın başka bir biçimi de kullanılmaktadır. Bu da Allah dilerse manasına gelen "inşallah" kavramıdır ki "maşallah" lâfzından mana yönüyle farklılık arzeder.

"Maşallah", daha ziyade, Allah'ın istediği gibi, Allah nazarından saklasın, ne güzel gibi manalara gelmektedir. Bununla birlikte, maşallah, hayret ve memnunluk da ifade etmektedir. Ayrıca, nazar değmemesi için çocukların üzerlerine iliştirilen nazarlıkların üzerinde de maşallah lâfzı yazılmıştır.

Maşallah lâfzı, Kur'ân-ı Kerim'de dört ayette geçmektedir:

Allah onlara şöyle dedi: "Öyle ise, ateş, yerinizdir. Allah'ın dilediği zamanlardan başka hepiniz ebedî olarak oradasınız..." (el-En'âm, 6/128).

"De ki: Ben Allah'ın dilediğinden başka, kendi kendime ne bir menfaatı kazanmağa, ne de bir zararı defetmeğe sahip değilim..." (el-A'râf, 7/188).

"Kendi bağına girdiğin zaman: "Bu Allah'tandır, benim kuvvetim değil, Allah'ın kuvveti ile olmuştur" deseydin ya!" (el-Kehf, 18/39).

"Bundan böyle sana (Kur'ân) okutacağız da unutmayacaksın. Ancak Allah'ın dilediği müstesna. Çünkü O, aşikârı da, gizliyi de bilir" (el-Alâ, 87/6-7).

Şamil İA