Alm. Dick eingekochter obst spez. (Traubensaft) (m), Fr. Jus (m) de fruits (raisin) bouilli, İng. Boile dfruit (grape) juice. Çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması netîcesinde meydana gelen normal kıvamda meyve suyu. Pekmezin ilk yapılış târihi çok eskilere dayanır. Bir târih vermek mümkün değildir. Bazı târihî kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Bilhassa Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir. Balkan memleketlerine ve Avrupa’ya Türkler vâsıtasıyla tanıtılmış ve yayılmıştır.

Yurdumuzda 1954 yıllarına kadar pekmez üretimi eski usûllerle yapılıyordu. Bu târihlerden sonra modern fabrikalarda üretilmeye başlandı. Daha sonra da pekmez üretimi konserve fabrikalarının birer ünitesi hâline geldi.

Pekmez; genellikle üzüm (beyaz-siyah) dut, elma, kayısı, zerdali vb. meyvelerin suyundan yapılmaktadır. Her meyve suyu değişik usûllerle elde edilir. Pekmez yapılması için, suyu sıkılacak meyvelerin iyice mayalanması gerekir. Bu ise pekmezin ileride ekşimemesi ve bozulmaması için dikkat edilecek önemli bir husustur.

Anadolu’da pekmez deyince akla, üzümden yapılan gelir. Pekmez yapmak için, üzüm temizlendikten sonra beton veya ağaç yalaklarda çiğnenir. Süzülerek alınan şıranın gerisinde kalan kısım telis çuvallara konarak iyice süzülür. Böylece üzümden şıra tamâmen ayrılmış olur. Şekerpancarından pekmez yapmak için ise; şekerpancarı çuvalların içine konulup ezilir böylece şıraları alınır. Bâzı yerlerde ise fazla miktarda pekmez elde etmek için presler kullanılır.

Bu usûllerle elde edilen meyve suları büyük kazanlara doldurulur. Kaynama sırasında koyulaştırmayı çabuklaştırmak ve şekerlenmeyi önlemek için kazanlardaki meyve sularının içine kil ve kireç karışımından meydana gelen pekmez toprağı atılarak iyice karıştırılır. Daha sonra içerisinde meyve suları bulunan kazanlar hızlı halde yanan ateşin üzerine konur, iyice kaynatılır. Kazanların kaynatma sırasında ağızlarının kapalı olmamasına dikkat edilmelidir.

Pekmezin birçok çeşidi mevcuttur. Hafif sıvı ve sulu, koyu ve şurup kıvamında olanların yanında koyu ve bulama ismi verilen çeşitleri en çok bilinen cinsleridir. Bulama, diğer iki pekmez çeşidinden biraz daha koyu ve katıdır. Pelte şeklindedir. Rengi, yapılan üzümün cinsine göre açık veya koyu olur. Bıçakla ve değişik âletlerle kesilerek yenilir.

Hafif ısıtıldığı zaman sıvı hâline de gelebilir. Pekmezde bol miktarda kalori vardır. Her yaş grubunda bulunan insanların yemesi gereken bir besin kaynağıdır. Pekmezin içinde % 79 karbonhidrat (şeker) olmakla birlikte 100 gramı 324 kalori vermektedir. Ayrıca içerisinde potasyum da vardır. İştahsızlık, kuvvetsizlik, iktidarsızlık gibi rahatsızlığı olanların sağlıklarına kavuşmaları için tavsiye edilmektedir. Bilhassa yeni hastalıktan kalkmış kişilerin yemesinde büyük fayda vardır.

Pekmezin her mahalle göre yeniliş usûlleri çeşitlidir; genelde içine ceviz, fındık, vb. yemişlerin katılarak yenmesi heryerde yaygındır. Orta ve Doğu Anadolu Bölgelerinde pekmezden pestil yapılarak yenmesi, ipe dizilmiş çeviz içinin pekmeze batırılması ile elde edilen sucuk şeklinde yolluk yapılması da meşhurdur.

Bâzı çevrelerde de yoğurtla karıştırılarak yenir. Hattâ bu usûlle tatlı yapıldığı, buna Kargabeyni tatlısı ismi verildiği de meşhurdur. Pekmez her yapıldığı meyvenin ismini alarak günümüze kadar gelmiştir (üzüm pekmezi, dut pekmezi vb. gibi).